Gözlerimi kapıyorum: Sabah! Hızla
düşüyor kirpiklerimde oyulan her
solgun
tomurcuğa. Tutup çenemi, bir rüzgar
sayhası gibi çiviliyor sokağı
köpürten
camekana: Beklediğim kim var ki? Yerimde
kimin silueti? Sokulsam:
Bir mecradan
diğerine atılan ruhum bilemem
hangi ırmağın tapınağı? Oysa
bütün fiillerin
kılığında donuyor serpilen hilkatim. Nefesim
zaman'a ve
an'a dönüşüyor. Bense sözüme
hep sondan başlıyorum: 'İlk hecede
nasılım
acaba' diye tutuluyorum dilimde
kuruyan nabzıma. Farkediliyor mu
rüyamı
titreten bir kabus gibi mırıldandığım
esrarlı dua? Ama nedense
dönüp
duruyorum yalnız A'rafa çıkan bu
odanın sancılı kapısında. Biraz
daha
yanaşıyorum içimde o iki kıyının bir sar'a
nöbeti gibi kımıldadığı
oyuğa. Akıyor rengim
haleler ve gölgeler halinde düşlere
ve gerçeğe.
Sabah, boynumu kırıyor. Hep o
korkuyu yontuyor yüreğim. Ve panik,
kendini
delice deniyor yüzümde. Gözlerimi
kapıyorum: Suretimin ikiziyim
hala.
İhsan Deniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.