Taze Işık (H)

Onu hatırladığımda
Henüz doğmamış olan güneşin ufka attığı ilk ışıklar gelir gözümün önüne
ve dibinden kesilmiş fidanlar
ve kötü budanmış güller
ve bir evin kapısı
üzerime kendiğinden açılan benim için döşenmiş bir evin kapısı
buna rağmen  henüz içine girememiş olduğum bir evin  kapısı
ve bu evin yanışı gelir gözümün önüne

Biz bir ilk bahar yağmuru gibiydik
damlalarımız ne bir yaprağa
nede bir tohuma  çarptı
ve toprakta görmeden
okyanusa akıp gitti
hiç olmamış gibi iz bırakmadan
hiç bir yere tutunmadan

Onu karşımda hayal etmekle şimdi
eskimeye dönen heycanımı diriltiyor gibiyim
ve onu her düşünüşümle
sanki yeniden onun açılmayan kapısını yumrukluyorum
ve ellerimin acısını duymuyorum

o benim için sonsuz çöllerde
uzun yalvaradan sonra sunulmuş
ve değerinden dolayı içmeye kıyamadığım
bir bardak su gibiydi

o benim için geç görüntü veren
ve istediğini gizleyip istediğini yansıtan bir
ayna gibiydi

o benim hayattan kurtardığım
zulumden koruduğum
tarafımdı
gözyaşlarımın bir yansımasıydı

onun sesi bizim köye uzaklardan
yara yara gelen bir su akıntısının
bir kuytuya inerken çıkardığı ses gibiydi

onun gözleri
benim tarafımdan yakılmış
bir sobanın
üst tarafından sızan kararlı ışıklar gibiydi





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.