Mertin Yolculuğu

 



Mert o gün evde tek başınaydı. Korku duyardı bazen tek başına evde kalmaktan ama bu kez bütün dikkatini derse vermişti.  okuduğu kitabını bitirmeye çalışıyordu az kalmıştı bitecekti  ama çok yorulmuştu hem gözleri hem zihni. Tam son sayfayı çeviriyorken tuhaf bir şey oldu. Sayfanın arkasından sisli bir görüntü içinde bir yüz peydah oldu. .Bir  adım önündeydi .Mert dedi, hadi bir ara ver çalışmaya, mert baktı tanıyamadı  kimsin sen? Ben bir uzaylıyım dedi o   yabani suratlı. Mert sahimi dedi? Peki hangi gezegenden? Uzaylı  hök gezegeninden dedi mert öyle bir gezegen yok diyecek oldu, hayır var ,sizin henüz keşfetmediğiniz bir gezegen bu dedi, peki dedi mert öyle olsun, şimdi söyle ne istiyorsun, uzaylı  hadi derse bir ara ver de birlikte oynayalım, dedi.bak senin için taa hötkten ne getirdim, bir pasta , mert bu pastanın kokusunu hiç beğenmedi ,ellerine aldığında yapış yapıştı,bu nasıl pasta tadı da çok acı, dedi,uzaylı gülerek bende ilk yediğimde sizin  yemeklerinizi beğenmemiştim ama artık alıştım, sende biraz ye bence alışırsın, dedi.mert ,ya yanlış anlama ama lütfen gider misin , ben ders çalışmalıyım dedi, yarın sınavım var, öğretmen bu kitaptan soracak bu kitabı bitirmeliyim, peki dedi uzaylı ama gitmeden önce sana ister misin bir sihirbazlık yapayım, peki dedi mert  hadi yap, o kalemini alabilir miyim? buyur, uzaylı bir üfleyişte kalemi yok etti.hayretle baktı mert sonra güldü gerçekten güzel bir gösteri yaptın, şimdi kalemimi ver de  , dersime çalışayım, artık sende git,  uzaylı  ama ben geri getirmeyi pek beceremiyorum o çok zor dedi,nasıl ya dedi mert bu o kalem lazım, başka kalemim yok, uzaylı problem yapma dedi, bak ne diyeceğim, işaret parmağının ucunu ısır ,akan kanla yazarsın, ığ, ne vahşice dedi mert, uzaylı bende öyle düşünüyorum ama  mecbur kalınca işe yarıyor, bir keresinde denemiştim, ilham gelmişti şiir yazmak istemiştim,kalemim yoktu hapisteydim, gardiyanlardan istedim vermediler,bende böyle elimle duvarlara yazdım, mert  biraz düşünceli halde sordu peki neden düşmüştün hapse? Onu hiç sorma,başımdan geçen en ilginç olaydı ama sonuçta birini öldürdüm. Nee dedi mert birinimi  öldürdün, korkma ben aslında hiç öyle biri değilim ama sinirlenince maalesef bende bilmiyorum ne yaptığımı. Mert bu sözleri duyunca iyce bir korktu.kimdi peki öldürdüğün ? sizin gibi bir uzaylımı? Hayır dedi uzaylı senin gibi bir dünyalıydı. Benim gibimi dünyalımı? Peki neden? Çünkü bende sana yaptığım gibi ona şaka yapmıştım, onunda çorabını kaybetmiştim, ısrarla çorabını istedi vermeyince birde yumruk attı, bende ona vurunca tabiî ki istenmeyen bir sonuç  oldu bu, mert artık iyce korkmuştu, neyse kalmemimi istemiyorum dedi, gidebilirsin,  peki dedi uzaylı gideyim ama istermisin gitmeden önce seni küçük bir geziye çıkarayım,  yok yok dedi mert istemem, ama bak dedi uzaylı,  bir daha bulamasın böyle fırsat yıldızlar arasında gezicez, seni uzay bahçesine götürürüm, orda  çeşit çeşit çiçekler var, dünyada olmayan çiçekler, mert ders çalışmam lazım benim dedi,  öyle   çalışırsın bir saat sürer en fazla, yaa uzaylı bir saatte nasıl  gideriz o yıldızlara, dedi mert, sen merak etme  kısa yoldan gideceğiz.peki gidelim dedi mert. Bir anda dumanlar içinde kayboldular. Mert etrafına baktı hakikaten acaip bir bahçenin ortasındaydılar.uzaylı ona  o bahçenin çiçeklerini tanıtıyordu.mert geç oldu artık dönelim dedi. Peki dedi uzaylı . ellerini birbirine sürttü, bir şişeden toz çıkartıp etrafa saçtı,ama  aynı yerde kala kaldılar, ne oldu dedi mert, niye gidemiyoruz, tozum dedi uzaylı, çalışmıyor, galiba kullanım süresi doldu, mert ne demek bu dedi, geri dönemeyecekmiyiz? Toz bulamasan dedi uzaylı ve sustu üzgün üzgün baktı, mert çıldırırcasına o halde hemen tozu bul, dedi,bu o kadarda kolay değil, bu saatte heryer  kapalı olur, mert etrafa bakarak ama daha güneş batmadı ki dedi, uzaylı gülerek o güneş değil  bizim kullandığımız dekor  dedi ama aklıma bir çaresi geldi,  dedi uzaylı, nasıl?  Dedi mert, bak çok kolay sen elini ısırıp kanatacaksın akan kanlada bu yere GERİ DÖNMEK İSTİYORUM  yazacaksın dedi. Mert  peki dedi başka yolu yoksa bunu yapayım,  hayır başka yolu yok, mert parmağını ısırınca uyandı ve uyanıncada kitabın üzerinde uyuklamakta olduğunu fark etti. Dünyada olduğu için şükretti. Ve kalemini de yerde buldu, aldı ve çalışmaya devam etti.

1 yorum:

Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.