Cem Sultan ile Beyazıt

 




BİRİNCİ PERDE 


Ölünce Fatih Sultan Mehmet han 

 Birbirine düştü oğulları 

Büyüğü Beyazıt, küçüğü Cem Sultan 

Dinleyelim şimdi onları 


Beyazıt der ki:

Babam Fatih vefat edince  

Bir mektup geldi bana paşalardan 

Sultan oldum ben gereğince 

Babamın koyduğu yasalardan 


Cem Sultan der ki  

Hayır babam bunu istemezdi   

Çünkü hep eşit davrandı o bize 

Eminim ki mektubu kendisi yazdı 

Fakat bunu yutturamadı o  bize 


Beyazıt der ki 

Öyle veya böyle geçtim tahta 

Artık Sultan olmuş isem itaat edeceksin 

Yok diyorsan bu mektup sahte 

Sen bunu ispat edeceksin 


Cem Sultan der ki 

Diyorsun ki göster bana zahiri 

Kör müsün ki be adam  

Sen bana diz çökeceksin ahiri 

Saltanat tahtına kurulmadan


Beyazıt der ki:

Devleti bölelim diye teklif vermişsin 

Hiç mi düşünmedin ki güç vahdettedir 

Sen kendini düşmana oyuncak etmişsin 

Bilmez misin rumlar ne niyettedir?

 

Cem Sultan der ki:

Buydu eski atalarımızın yasası  

Yönetim merkezi ayrılırdı ikiye 

En kötü ihtimal savaş olması 

Benimde hakkım var senin kadar yetkiye

Beyazıt der ki:

Öyle yönetimde ikilik olmaz 

Ben kabul etsem alem reddederler 

Sultanlar arasında kardeşlik olmaz 

Devletimiz güç itibar kaybeder 

Cem Sultan der ki :

Razı mısın ki ben yerlerde sürünürken 

Sen  gül yapraklı yatağında yatmaktasın 

Ben seninle bir  anlaşma peşindeyken 

Sen beni hep yok saymaktasın 

Beyazıt der ki :

Ben senin abin değil miyim? 

Gel sözümü dinle rezil olmadan 

Sana Kudüs tarafından bir ev vereyim 

Yaşarsın orda huzurun bozulmadan 

Cem Sultan... 

Senin vereceğin ev kaç akçe eder 

Sonra alacaksın ülkenin gerisinide  

Bu anlaşma beni sana esir eder 

Bu işin  adalet neresinde? 

Beyazıt.. 

Kardeşim yakışmıyor sana ağlamak 

Talih kuşu bana kondu bak 

Artık saltanat iddiasını bırak 

Anla ki yaklaştı son durak 

Cem Sultan.. 

Yine ordumu gönderirsin üstüme? 

Gönder onlarıda ezerim elbet 

Bursaya gelsen hayret edersin halime 

Beni sultan biliyor burda  millet  

Beyazıt.. 

Sultanlık tacı sana büyük gelir 

Onun için sen sultan olamazsın 

Sırtına acayip yük gelir 

Sen onu asla taşıyamazsın 

Cem Sultan.. 

Adam değilmişsin de o ayrı

Benden merhamet bekleme gayrı 

Alırım kelleni yalvarsanda yoktur hayrı

Ayağını denk al bak bu bir çağrı 

Beyazıt... 

Senin ordun benimkini alt edemez 

Emin ol yeniçerinin güçlü olduğuna 

Senin yanındakiler bir halt edemez 

Hiç güvenme hele o Karaman oğluna


Cem Sultan bu söze yazmadı bir cevap 

Aldı ordusunu ileriye sürdü 

Beyazıt ta yaptı ince bir hesap 

Kazanacağı senaryoyu öngördü 


Nihayet gerçekleşti savaş kabusu 

İki taraftan kaldı kimse ayakta 

Cem Sultanın dağıldı iyce ordusu  

Sonunda çareyi  buldu kaçmakta 


İKİNCİ PERDE 

Cem Sultan  gide gide vardı Mısıra 

Orada bir Sultan gibi karşıladılar 

Önünde askerler bekledi sıra sıra 

Halk toplanıp onu alkışladılar 


O memlekette  kazandı çok itibar 

Oranın beyleri  geldiler  birer, ikişer 

Mısır Sultanı baktı edecek zarar 

Dedi geri dönmen uygun düşer


Oradan dönerken  hacca gitti

Kabenin karşısında çok dua etti

Orada hayatı gözünün önünden geçti  

Husumetten pişman olup tövbeyi seçti


Orda çıkardı başından saltanat tacını 

Bütün belalar hep ondan geliyordu 

Toprağa gömdü keskin kılıncını 

Artık Sultan olmak istemiyordu 


Fakat Karaman oğlu boş durur mu? 

Orada da  bulup onun yakasına yapıştı 

Çok farklı gösterdi gerçek durumu 

Fakat  onu yalanlarına inandırmıştı 


Rumeliye geçebilirse tamamdı bu iş

Oradaki herkez tabiydi kendisine 

Fakat iyi hesap edilmemişti  bu gidiş 

Yolda esir düştü Malta şövalyelerine 


Şövalyeler  onu götürdüler Maltaya 

Yolculuk için birde  para aldılar 

Sonunda düşürdüler onu oltaya 

Kapısını kitleyip Sultana haber saldılar 


Kardeşinin durumu iyidir maşallah 

Masrafları için gönder bir kese altın 

Zira elimizden kaçırırsak mazallah 

Yıkılır gider cihan saltanatın 


Böylece her sene altınlar kese kese 

Osmanlı  hazinesinden çıkıyordu 

Gerçi bu ağır geliyordu herkeze

Fakat kimsenin elinden bişey gelmiyordu 


Bir gün  şövalyelere emir geldi Papadan

Getirin dedi Fatihin oğlunu Romaya 

Papanın odasına girince Cem Sultan

Papa dedi ister misin hükmetmek dünyaya 


Cem Sultan dedi bu ne karşılığında olacak ? 

Papa dedi ki  şu haçı  bir tak boynuna 

O dedi böyle bişey asla olmayacak 

Ölsem de gelmem senin oyununa 


O arada Almanya kralıda duymuş 

Cem  düşmüş papanın eline esir 

Kurtarırsam onu diyerek  hayal kurmuş 

Ederim Türklere onunla tesir 


Alman kralı ordusuyla Romaya yaklaşmış 

 Papa bunu duyunca titremiş korkusundan 

Krala kırmızı bir gül uzatmış 

Demiş al götür şehzadeyi odasından 


Alman kralı sevinerek Cemi almış

Tam götürürken yolda birden 

Cem düşüp yerlerde yuvarlanmış 

Meğer papa onu zehirlemiş önceden 

 

Papa bu kez kirli cübbesini

 Cemin  oğluna vaat etmiş

Çocukta dinlemiş onun  sesini  

Diz çöküp önünde biat etmiş 


Cem ölmüştü fakat nereye gömülecekti

Dedi ki bir arif onun son arzusu 

Payıtaht İstanbulda gömülmekti 

İstanbula gitmeli Fatihin kuzusu


Böylece Cem Sultan gemi içinde 

Eminönüye  ulaştı  zahiren 

Dalgalar hırçındı İstanbul sahilinde 

Gemi gelince yatıştı nisbeten 

  


  

Beyaz kürkü içinde Beyazıtı Sani 

Beyaz kefen giymiş yerde  Cemde 

Başına gelmeyen kalmamış yani 

Yenilmiş, sürülmüş , zehirlenmiş  hemde 


Cem sonunda kavuşuyordu   İstanbuluna 

Eşyaları içinde vardı birde papağan 

Ağlarken herkes Fatihin talihsiz oğuluna 

Papağan bağırdı  çok yaşa Cem Sultan 



O sırada Beyazıt ağlıyordu en önde 

Papağanın yakınında o duruyordu 

Cem İstanbulu hiç görmemişti ömründe 

Şimdi ölü gözleri ile seyrediyordu 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.