FELAKETİN ORTAYA ÇIKIŞI
Tarihler 2025 yılını gösterdiğinde dünyadaki bütün gökbilimcileri endişelendiren bir haber yayınlandı. Nasa iki göktaşının çarpışması gereken yerde bir birlerine çarpmama olasılığı olduğunu açıklamıştı. Bunun anlamı, bu taşlardan birinin dünyanıza gelebilme ihtimalinin olmasıydı.
Tarih 25 Ocak 2025 , tahmin edilen çarpışma gerçekleşmedi. Gerçekleşseydi bu onların yönünü değiştirecekti fakat şu durumda onlardan biri dünyamıza doğru geliyordu.Bu duruma bir çare aramak üzere Nasa bütün ülkelerdeki tanınmış gökbilimcileri davet ettiği bir toplantıyı acilen organize etti.
GÖKBİLİMCİLERİN TOPLANTISI
Tarih 26 Ocak 2025 Nasanın büyük teleskopbunun hemen altındaki odada bir toplantı başlamıştı. İçerde sadece dört kişi vardı. Fakat diğer katılımcılar görüntülü arama yoluyla canlı toplantıya katılmışlardı.
İngiliz gökbilimci bu göktaşının hızını ve kütlesinin ve yönünün ele alındığında dünyanın tümünü felakete sürükleyecek bir çarpışmanın olacağını söyledi. Japon uzman bu konuşmanın ardından hükümetlerin biran önce uyarılması gerektiğini ifade etti.
Amerikalı uzaybilimci bu ortaya çıkan durumda bütün insanlığın yokolacağını ve bütün devletlerin birarada çalışsalar dahi bu çarpışmaya engel olamayacaklarını söyledi. Bunun üzerine bir sessizlik oldu. Amerikalı gökbilimci ağlamaklı bir ses tonuyla daha fazla konuşamayacağı söyledi. Tam bu esnada toplantıdaki Türk gökbilimci söz istedi. Biliyorum çok karanlık bir tablo ile karşı karşıyayız fakat yinede umutlu olmalıyız dedi. O cümlesini bitirir bitirmez Rus mestektaşı kaşlarını çatarak umut mu dedin sen? diye haykırdı. Ne umudu? diye bağırdı. Türk bilimadamı sakin olun, sakin dedi, evet ne hissettiğinizi biliyorum fakat her zorluktan sonra bir kolaylık olduğunu unutmayın dedi. Amerikalı gökbilimci heyecanla araya girerek bir çözüm öneriniz var yanılmıyorsam dedi. Türk gökbilimci aslında yok ama yinede bizde şöyle bir söz vardır Allah tan ümit kesilmez dedi. Sonra Amerikalı gökbilimci Türk bilimadamına açıkça söyleyin sizce bizim bir kurtuluş şansımız var mı yok mu diye sordu? Evet dedi Türk bilimadamı mesela sizde süpermen var onu harekete geçirin. Amerikalı hayretle kaşlarını kaldırarak Süpermen diye bişey olduğunumu sanıyorsun gerçekten dedi.Tam bu esnada Türk bilimadamı birdenbire yerinden kalktı ve yerine başkası oturdu, özür dilerim, o biraz önceki arkadaş bizim temizlik personeliydi kusura bakmayın ben tuvalete gidince yerime geçti dedi. Amerikalı bunun üzerine yüksek sesle toplantımız sona ermiştir dedi.
Amerikalı gökbilimci toplantıdan çıkar çıkmaz bir basın ordusunun karşısına çıktı. Neler oluyor diye sonran gazeteciye sakin bir şekilde tarihin sonu geliyor dedi. Bir başka başka gazeteci, mister Gal, insanlığın sonu mu olacak bu çarpışma diye sordu başını salladı yaşlı adam bu bütün gezegenin sonu. Peki toplantınzda hiç bir çözüm önerisi yokmuydu? dedi bir gazeteci, evet bir tane vardı dedi.
Mister Gal arabasına binerken, bir gasteci arkasından şimdi nereye gidiyorsunuz diye sordu, arabasının camını açarak kiliseye gidiyorum dedi. Dua edeceğim.
SÜPERMANIN ORTAYA ÇIKIŞI
Mister Gal arabasında trafikte kırmızı ışıkta beklerken bir adam arabanın camına vurdu. Dönüp baktı genç bir adam konuşmak istiyordu. Camını açtı. Bir sorun mu var dedi. Mister Gal sizinle acilen konuşmalıyız dedi genç telaşla. Bu çok önemli. Mister Gal onu içeri aldı. Yolda giderken sizi dinliyorum dedi. Genç adam hemen geri dönüp toplantınıza devam etmelisiniz dedi. Neden? Bu gün olanları analiz ettim birazdan harekete geçicem. Mister Gal arabasını durdurup genç adama döndü. Yüzüne dikkatle baktı kimsiniz siz? dedi. Ben dedi genç adam süpermenim. Mister Gal güldü. Sonra kendini topladı. Pekiala çık arabamdan dedi. Mister Gal dedi genç adam, bu akşam 8 sularında muhakkak teleskopunuzla o asteroide bakın, bakın neler yaptığımı göreceksiniz diyerek arabadan çıktı. Mister Gal aldırış etmedi. Akşam saat sekiz olduğunda süpermanın sözleri aklına geldi. Bakmak istedi fakat vazgeçti. Saat dokuz olmuştu telefon çaldı.Nasadaki arkadaşlarından biri arıyordu. Heyecanla Mister Gal, olanlara inanmıycaksınız dedi. Ne oldu dedi Mister Gal. Astroid yolundan saptı. Bu nasıl oldu diye sordu mister Gal, süpermanın sayesinde oldu. O asteroidin önüne geçerek ona vurdu ve yolunu değiştirdi. Mister Gal kısa bir an için güldü sonra bak Michael beni eğlendirmeye çalıştığınızı biliyorum fakat buna gerçekten gerek yok dedi. Yok seni eğlendirmeye çalışmıyorum dostum dedi Michael gerçeği söylüyorum, gerçekten kurtulduk...
Ertesi sabah televizyon haberleri hep aynı görüntüleri defalarca gösteriyorlar. Bir süper kostümü giymiş adam gökyüzünde uçarak gidiyordu sonra bulutların içinde kayboluyordu. Ve sonra Nasadan gelen görüntüler paylaşıldı. Alt yazıda son dakika Nasadan gelen görüntüler yazıyordu. Yine süperman kostümü giyinmiş bir adam bu kez uzayda ilerliyor ve asteroidin karşısına çıkıp onu yumrukluyor ve yönünü değiştiriyordu Televizyon programlarındaki uzmanlar bunun açıklaması şuan elimizdeki bilgilerle mümkün değil diyerek bişeyler söylemekten özellikle kaçınıyorlardı.Fakat belli olan tek şey dünyanın geleceğinin süperman tarafından kurtulduğuydu.
SÜPERMANIN TÜRKİYEDEKİ ALGILANIŞI
Dünyada bunlar olup biterken Türkiyede de yeryerinden oynuyordu. Camilerde imamlar böyle bir şeyin ancak Allah tarafından yapılmış olacağını ve Allaha şükredilmesi gerektiğini anlatıyorlar. Atatürkçüler derneğinde de bir toplantı yapılıyordu. Atatürkçü bir kişi kürsüye çıkmış diğerlerine arkadaşlar beni dinleyin dedi. Bugün süperman bütün dünyayı kurtardığı için artık onun heykellerini dikmeliyiz. Hatta Atatürk ile birlikte yanyana olmalılar. Biri ülkeyi diğeri dünyayı kurtardı. Diğer Atatürkçü ayağa kalkarak çok güzel bir fikir diye destekledi. Hemen işe başlayalım öyleyse. Heykeltraşlar işe koyuldular. Bir tanesi Koskocaman bir süperman yapmıştı dünyayı elleri arasına almıştı. Hemen yanında onunla omuzomuza vermiş Atatürk vardı o da elinde Türkiye haritası vardı onu tutuyordu. Bu heykel çok beğenildi. Hemen bir belediye başkanı ile anlaşıp bir parkın ortasındaki bir yeri ayarladılar. Sonra heykeli oraya getirdiler. Monte ettiler. Sırada açılış töreni vardı. Devlet erkanı ve belediye encümeni ve ilçenin ileri gelenlerinden müteşekkil zevat hazırda bekliyordu. Birazdan heykelin üztündeki şal kaldırılacak ve açılış yapılacaktı. Önce istiklal marşı söyledi sonra konuşmalar yapıldı. Dünyamızı kurtaran adam ile vatanımızı kurtaran adamın aynı kompozisyon içinde olması fikri için Heşkeltraş sanatçımız Tarık beye bir alkış rica ediyorum dedi konuşmacı alkış esnasında bir ses duydular durun diye herkez durup etrafa bakındı. Ses gökten geliyordu. Süperman gökten uçarak bağırıyordu durun, durdurun şu töreni. Şaşkın bakışlar altında süperman yere indi. Heykelin önüne gelerek bu heykelin açılışını yapamazsınız dedi. Konuşmacı neden? diye sordu. Çünkü benim rızam yok. Herkez şaşkınlık içinde birbirine bakıyordu. Ne oluyor neden karşı çıkıyor? Çünkü dedi süperman ben böyle heykellerini yapılması için bişey yapmadım. Bak süperman sen bizi kurtardın, sen olmasaydın bugün biz hiçbirimiz burada olamadık onun için seni sürekli anacağız ve bizden sonraki nesilinde seni anmasını sağlayacağız. Hayır dedi süperman ben gerçekten Allahın bana verdiği kudretle yaptım. Eğer bişey yaptımsa oda Allah sayesindedir gidin ona şükredin. Nasıl olur süperman yoksa sende mi müslümansın? dedi onlardan biri. Evet dedi süperman neden şaşırdınız ben müslümanım fakat neden süperman neden sen bizim dinimize geçtin? Çünkü cennete girmek istiyorum bu kadar basit. Atatürkçüler ne diyeceklerini bilemez vaziyette darmadağın olmuşlardı. Bir tanesi de peki arkadaşlar hemen bir toplantı yapıp bu konuyu kendi aramızda görüşelim dedi.
ATATÜRKÇÜLERİN TOPLANTISI
Toplantı başladı. Atatürkçülerin başkanı diğerlerine arkadaşlar adam haklı izin almalıydık dedi. Fakat bizde süpermanın kendi heykelinin yapılmasına karşı çıkacağını tahmin edemezdik. Bir sürü masraf çöpe gitti. Neyse olmazsa heykeltraşla konuşur süpermanın heykelini Atatürk heykeline çevirtiriz, fakat asıl şaşırdığım nokta bu süpermanın müslüman olması oldu arkadaşlar, diğerleri kafalarını sallayarak evet bizde bu duruma bir anlam veremedik dediler. Süpermanı hemen tarih kitabımızdan çıkartalım bence dedi biri bu yaptıklarımız hiç iyi olmadı. Bir diğeri peki dedi dğnyanının kurtuluşu konusuna gelince tarih dersinde ne söylemek bu olaydan hiç bahsetmeden geçemeyiz. Dünyayı Atatürk kurtardı diyelim süperman kılığına giren aslında bizim Atatürkü üzdü dersek bence sorunu çözmüş oluruz. Hem böylece yeni neslin Atatürkü daha çok sevmesini sağlamış oluruz. Hemde Atatürk ölmedi yüreğimizde yaşıyor sözünün mecazi olmadığını ispat etmiş oluruz dedi. Hepbirlikte alkışlayıp kabul ettiler. Böylece Süpermanı tarih çıkarlartıp onun yerine Atatürkü koyması gerektiğini belirten bir mektup yazıp bunu bütün tarihçilere ve Türk Tarih Kurumuna gönderdiler. Fakat Türk Tarih Kurumundan gelen cevabi yazıyı okuyunca hüsrana uğradılar. Şöyle diyordu mektupta, biz Türk Tarih Kurumu olarak bin senelik Türk tarihinin her yüz senesinde önemli olaylar gerçekleştiğinin ve her yüz senede önemli şahsiyetler yetişmiş olduğunun bilincindeyiz fakat her önemli olayında aynı oranda anlatılamayacağının da bilincindeyiz bununla birlikte bütün önemli olaylar tek bir kişi tarafından yapılmış gibi göstermenin hem hakikatin özüne ters hemde dinimize göre ters olduğuna kaniyiz bu sebeble de bunun iddia edilemiyeceğine karar verdik dediler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.