mehmet uludağ şiirleri

ŞİİİRLER

Azıcık helva yaptım
Sevenler yesin diye
Huzur, barış varken
Kavga,savaş ne diye
Bahar
Ağaçlar canlanır,tomurcuk açar
Leylekler gelir de havada uçar
Kuşlar sevinçlidir bahar gelende
Kuşlarla dolu o güzel bahar
1964-Zile


Gönlüm
Gönlüm nerdesin
Senin bir nerde olduğunu bi bilsem
Çayırlara serilir,çiçeklerle okşarım
Gönlüm nerdesin,seni bi görebilsem..

Bırak bırak dertleri deşmeyi
Bırakta gönlümü eğlendireyim
Bu bahar akşamı türkülerle
Yıprattığım gönlümü şenlendireyim.
1966-zile


Sakat gönül ne ister

Sakat gönül isteneni yazmıyor
Hislerimi kağıda şöyle,böyle çizmiyor
Şu kadar yazdıklarımdan
Ne demek istediğim,okuyanın kalbine sızmıyor

Yazmak istiyorum şiir,
Sonu gelmeyecek türkü
Gönlümü, hislerimi
Besliyecek,doyuracak
1966-Zile

Kalbim yanıyor

Yanıyor kalbim,şu akşam üstü
Nedendir bilmem hayattan küstü
Durmadan sızlar,kalbimin üstü
Yanıyor kalbim şu akşam üstü
1966-Zile







Dostluğa davet

Gel kardeşim dost olalım
Düşmanlardan üst olalım
Dost olalım,dost kalalım
Gel kardeşim dost olalım

Neler olmaz dostluk ile
Diledikçe dostluk dile
Herkes bunu iyi bile
Gel kardeşim dost olalım

Deme sakın yolum ayrı
Yeter artık ayrı gayrı
Bunun kimseye yoktur hayrı
Gel kardeşim dost olalım

Dağlar vardır nice nice
Zirveleri yüce yüce
Bizde erişiriz o güce
Gel kardeşim DOST OLALIM
1970-Akyazı





Adak

Ben de bir Uludağım
Senin gibi a..dağım
Ben Hakkın talibiyim
Canım benim adağım
1967-Kastamonu

Soru

Nasıllaşayım ki
Sana ulaşayım
1988-Şirintepe

Rahat

Sana rahat yok bu dünyada
Rahat o dünyada
Şayet kazanırsan o da
1988-Şirintepe
Uyan
Biran gelsin artık uyan
Sabah mı olur
Akşam mı olur
Yakın mı olur
Uzak mı olur
Olsun
Ancak
Pişmanlıkla uyanılacak
O büyük uykudan önce olsun
1991-Beşiktaş
Cennete giriş

Kuranı öğren
Kuranı yaşa
Dünyada huzur bul
Gir cennete paşa paşa
1994-Medine i Münevvere

Ümit ışığı
Ay ışığı,gün ışığı
Hepsinden iyisi
Ümit ışığı
Çaresizlik çepeçevre sarıyor
Birisi çemberi yarıyor
ÜMİT IŞŞIĞI
1997-Beşiktaş






GURBETTEN KÖYE DÖNÜŞLER

Öğrenim için gurbete çıkınca 
Sömestri ve yaz tatillerini iple çekip
 
Köye koştuk
 
Arkadaşlarla buluştuk
 
Camiönün de,odalarda
 
Sohbetlerle hasret giderdik
 
Küçük meclisler kurduk
 
Tiyatro oynadık,karınca kararınca
 
Ulupelite duvar gazetesi astık
 
Öğrencilik hayatımızda başlayan
 
Mektuplaşmalara askerlikte de devam ettirdik
 
Zarf içinde asker resimlerimiz taşındı
 
Acı tatlı olaylar yaşandı
 
Tadına doyulmaz bayramlarla uzayan
 
Tatiller geçirdik
 

Gün geldi okullar bitti
 
Askerlik,evlilik derken
 
Gurbette yuvalar kurduk
 
Aradan yıllar geçti
 
Yazın tatilde,bayramlarda
 
Eşimizle,çocuklarımızla
 
Köyün yolunu tuttuk
 


Eğitimciler,yöneticiler,her meslekte başarılı
İşadamları ilim adamları yazarlar yetişti aramızdan
'Asırlık yazımız' kaleme alındı
'Köyümün yolları gül rengi toprak' dedi
Bizden biri,bize bizi anlattı ustaca

Bir gün derneğimiz kuruldu
Başka bir gün 'ŞENLİK GÜNÜ' ilan edildi
Çok sevdik Temmuz ilk haftasını
İnternetteki sitelerimiz yeniden tanıştırdı
bizleri
Evimize taşıdı camiönünü ve düzleri
Allah razı olsun öncülerine
Teşekkürü borç biliriz

Çocuklarımız evlenme çağına geldi
Köyümüzü unutmadık,sevdik,sevdirdik
Düğünlerin bir kısmını Köye taşıdık 



Yunus kimdi?

Yunus bizdi
Tutulacak izdi
İncileri nasıl dizdi
İşte bu bir gizdi
2002-Aydos



Gelecek

Yarını düşünüyorum
Ağardıkça sakalım
Geçmişi biliyorum
Ne gelecek bakalım
1989-Sultanbeyli
Az öz
Sözü fazla uzatma
İçine yalan katma
Azla özle işi bitir
Gerçeği dile getir
1990-Beşiktaş

Ah..memleket
Değnek olsam çobana
Yeter işte o bana
Sürünürüm dağlarda
Yine gitmem yabana
1970-Akyazı
Önemli soru
Ne var burda
Ne var orda
Bu soruyu sor da
Kalma zorda
1998-Beşiktaş

Damla
Deryalar oluşmazdı
Olmasaydı damla
Damlayı kıyasla
Bir zamanlar
Damla olan adamla
1997-Beşiktaş

Perde
Şayet olmasaydı perde
Düşerdik bin türlü derde
      ***
Bazı sırlara erde
Kalksın önündeki perde
   ***
Önünde durdukça perde
Yeni bir buluş nerde
   ***
Açılması gerekli perde
Açılmaması bir nimet bazı yerde

2013-sultanbeyli
Acı
Acı acı sonsuz acı
Zehir bildik ilacı
Bize acı vereni
Biz bilmişiz baş tacı
Yanmışım kavrulmuşum
Kezzaba savrulmuşum
Pişirenler sağ olsun
Ne kadar hamurmuşum
Göz akıtır yaşları
Kafa kırar taşları
Her kime ki dost desem
Çatılıyor kaşları
İlacımız
Kuran bizim inancımız
Kuran bizim ilacımız
Kuran bizim baş tacımız
Biz kurandan ayrılmayız
Zevk verir Kuran dile
Kurana sarıl bitsin çile
Diledikçe bunu dile
Allahım bizi kurandan ayırma
Kuran ı azimuşan
Kurtuluşa onda nişan
Kurtulamaz ondan şaşan
Allahım bizi kurandan ayırma
1975-Beyazıt
Nefsime
Olur mu böyle hacı
Allahım bize sen acı
1987-şirintepe

Hamd
Elhamdulillah elhamdulillah elhamdulillah
Ne kadar şükretsek azdır
Her kışın sonu mutlaka yazdır
2013-sultanbeyli
Kaçınılmaz akibet
Havada bulut kar gibi beyaz
Beyaz örtülere bürüneceğiz
Bize kucak açacak bir gün
Çiğneyip geçtiğimiz kara topraklar
1979-şirintepe
Rahmeti bol padişah
Mehmet nefsine yenik düştü
Günahları üzerine üşüştü
Yine de ümit kesmedi
Mevladan bekledi muştu
1987-sanayi mahallesi
Sıra ile
Mini mini küçükler
Yarın olur büyükler
Birgün olur sizinde
Omzunuza çöker yükler
1974-akyazı
İnsanlar koşturuyor
Nereye?niçin bu çaba?
Diye sorsam soruyu
Kaç kişi cevabını verir acaba
Metin için
Benim adım Metin
İyiyedir niyetim
Uslu durun azmayın
Niyetimi bozmayın
Bal çanağı
Oku oku gözlerin kan çanağı
Bir gün önüne sürülür bal çanağı

İnat
Zamandır benim adım
Yürürüm adım adım
Sakın israr etmeyin
Geri dönmem inadım
1967-zile
Yalancı meme
Yalan dünyanın ilk yalanı
Uyutur ağzına alanı
Yalancı meme yalancı meme
Uyuruz eme eme
1967-zile
Yalan
Hep bu yalan bu yalan
Bizi dertlere salan
Hep bu yalan bu yalan


Hep yalan söylemişiz
Gerçeği özlemişiz
Hep bu yalan bu yalan
İçimize çöreklenmiş bir yılan
Hep bu yalan bu yalan
Bizi dertlere salan
1978-sanayi mahallesi
Ne zaman ölürüz
Hayat bence hep aşama aşama
Ölüm ise aşamasız yaşama
Günler
Adım adım yürürdü
Sonraları hızlandı
Şimdi ise koşuyor
Yetişene aşk olsun
2013-sultanbeyli
Sen boş ver hepsini
Terbiye et nefsini
2014-sultanbeyli
Sürekli barış
Dünyamız yer küremiz
Seni seviyoruz hepimiz
Ekmeğin,suyun,havan
Hepimize yeter
Paylaşmasını bilsek
Bu kavga biter
1997-beşiktaş
Büyük vatan
Al sana yeni bir tanım
Dünya benim vatanım
2000-beşiktaş
Hemşerim nerelisin?
Nerelisin diye sorma
Biz hepimiz aynı köydeniz
Köyümüz çok büyük
Ama tek bir aile yaşıyor
Ademoğulları ailesi
2008-sultanbeyli
Anneciğim
Sevgilerin en temizi
Menfaat yüzü görmeyeni
Yemine ihtiyaç duymayanı
Anneciğim senin sevgin

Senin sevgin ak ve pak
En samimi en içten
İfadem bunu anlatamaz
Çaresizim çaresiz
Utangaç
Bir çift ayakkabı tanıyorum
Onları kapıda görünce
Eve girmeye utanıyorum
1968-akyazı

Eski ayakkabılarım
İlk adımımdan ölüm döşeğine
Uzanan köprü
Eski ayakkabılarım
Şu son anımda sizleri anıyorum
Kiminiz çocukken,kiminiz gençken
Hayatıma girdiniz
Toplasam kaç çift ederdiniz
Bir odaya girsem
Sabırla kapıda beklerdiniz
Eski ayakkabılarım

Kiminiz çarık, kiminiz naylon,
Kara  lastik,kösele,suni deri
İstesem de dönmesiniz geri
Eski ayakkabılarım
1977-sanayi mahallesi

Tavsiyem
Yüksel ey insanoğlu yüksel
İstediğin kadar yüksel
Unutma ki gittiğin yere midenle beraber                                      kalbini de götürmesen beklediğin huzura hiç ulaşamasın
2014-Kartal




Artık yaşlanıyorum
Sen gençliği arama
Derman değil yarana
Yaşlılıkta güzel
Taşıması zor ama
Sultanbeyli 2013


DAVETSİZ GELENLER
Ben beklemeden geldi
Saçımı sakalımı aka boyayan usta
Mesaisine başladı aralıksız
Anladım ki gidici değil,kadrolu

Sonra yine ben beklemeden
Benzemeye başladım yaşlı amcalara
İnlemeler,ağrılar,ağır hareketler
Geldi de arkadaşlarım oldu beni bırakmayan

Daha da gelecekler var belli ki
Bana katılmak için gününü saatını bekleyen
Şu satırların yazılması gibi
Benim beklemediğim,beni bekleyenler

En sonunda biri daha var
Gelenler onun öncüleri
Gelecek ve hep beraber gideceğiz
Hayat  ve Ben Ölüm ve Ben olacak
                  22.ocak.2015



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.