neden edebıyat yapıyorum


dünyada hiçbişey beni  (yeterince)  mutlu etmiyor
bu yüzden bende kendi kendimi mutlu etmek zorunda kaldım
bunuda yazdıgım şeylerle yapıcam
çünkü bunun ışıgını kendımde gördüm
kendımı ıslak çamaşır gıbı sıkılıp suyumu çıkarıcam
bu su çok tatlı olabılır
ve bana ugrunda yaşamaya deger bır tat verbılır
yada kendısı öle bır tat olmasada öyle bir tatdın varoldugunun kanıtı olabılır
cennetten haber verebılır
işte bu umutla ben yazıcam
yüzde doksan kendım için
yüzde 10 da diğer varlıklar için
ama yuzde yuz zorunlu oldugum için yazıcam
çunku cennetın ışıgını görmeyi ve göstermeyı çok istiyorum
başka diyeceğim bişey yok...,
Bu yazıyı 2008 de yazdım ve şimdi 2013 yılında ilaveler yapıyorum.. şiir yazma seruvenim nasıl başladı ,bunu anlatmak istiyorum. İlk şiirlerimi lise yıllarında yazdım.  Etiler lisesinde okurken önümde oturan Pelin isimli kıza şiireler yazdım. onunda beğenmesi üzerine gerekli teşviki ve alkışı bularak yenilerini yazmaya teşebbüs ettim. Etiler lisesinden Beşiktaş lisesine geçtikten sonra ordada  bazı kızlara onların siparişi üzerine şiirler yazdım.Bunların pek başarılı olmadıklarının kanıtı şimdi hiç birinin aklımda kalmamasıdır. çünkü başarılı bir şiir yazarsam onu zevkle defalarca okurum , boş zamanlarımda onu ezberden okumak bana zevk verir ve beni oyalar ancak o ilk dönemdeki şiirlerimde bu başarıyı gösterememiştim...
1998 yılında Azerbeycana ünivereste okumak için gittim.Önce kütüphaneciliğe sonra ordan çıkıp Edebiyata başladım. .Edebiyatı okurken şiire olan ilgimde artmıştı. bir taraftan da rusça dersleri öğreniyordum. rusça öğretmenim haftanın her günü  değişik fakultelere gider ve benide gittiği yere çağırırdı..takriben iki hafta boyunca  bu şekilde dersler aldım, günlerden bir gün  rusça öğretmenim resim kafedrasına yani okuluna çağırmıştı beni , bende oraya gitmiştim.orda rusça öğretmenimi beklerken resim bölümü üçüncü sınıflarının dersleri vardı. beni  türk vatandaşı olduğum için merak ve ilgiyle karşılamışlardı ve derslerine katılmaya davet etmişlerdi bende seve seve katıldım. bir kişi sınıfın önünde oturmuş poz veriyordu ve öğrenciler onun resmini yapıyorlardı  o zaman bende  onlar gibi o  poz veren çocuğun resmini yapmaya heves ettim ve bir öğrencide kağıt kalem bularak çizmeye başladım..fakat pek başarılı olamamıştım ki yanıma gelip , yaptığım resimle dalga geçmeye başladılar , bu sırada o öğrencilerin arasından bir kız yanıma gelerek onların karşısında beni savundu, sizde yeni başladığınızda  daha kalemi tutmasını bilmiyordunuz diyerek  onları susturdu. daha sonra bu kız bana nasıl çizmem gerektiğini  teknik olarak  biraz anlattı. bende ona niyetimin bunları öğrenmek olmadığını  , sadece rusça öğretmenimi beklerken vakit geçirmek için çizdiğimi söyledim. daha sonra bu kızla okulun bahçesinde biraz konuştuk. ona aslında bir şairlik yönümün olduğunu ve pekçok şiir yazma denemelerimin bulunduğunu  söyledim ve onun içinde bir şiir yazmak istediğimi söyledim..bu hemde onun beni savunmasına karşılık benim teşekkürümü ifade edecekti. o da memnuniyetle kabul etti.  ve o gün  evime gidip masamın başına oturdum ve biraz düşündükten sonra onun özelliklerini anlatan güzel bir şiir yazdım. bu ona yazdığım ilk şiirdi. O  bu şiirimi çok beğenmişti . Buda benim için iyi bir teşvikti  ve yeni şiirler yazmam için itici güç kazandırmiştı bana , kızın  özellikleri üzerine odaklanan bakışım  kızın çekiciğine takılmıştı ve  derin bir aşk deryasına sürüklemişti beni.. şiirlerimi ona okudukça takındığı tavırlar neticesinde şiir yazma uğraşım daha istikrarlı bir mecraya girdi. Artık şiirimin tek amacı vardı, içimden geçenleri anlatmak ve sevdamı karşı tarafa bütün görkemiyle göstermek..
İlk zamanlardan beri bu yolda yazdığım şiirleri peş peşe koyduğumda , şiirlerimde belirgin bir olgunlaşma ve kıvama gelme durumunu müşahade ediyorum..Bu  süreç yaklaşık, üç sene devam etti ve her adımda her yazdığım şiirde içimde kaynayan anlam kazanının  şiir defterinin sayfalarına   taşmasını sağladı. yazdığım şiirler sadece seçilmiş kelimelerin peş peşe dizilmesiyle oluşmış bir anlatıma benzemiyordu  ,onlar hemde  beynimden acı ile kopardığım ,kanlı  kelime  parçalarının   bir   ipe dizilmesi   sonucu oluşmuş bir tesbihe benziyorlardı ki ve ben bu tesbihi çekmekle dayanılmaz acı günlerimi geçirebilecek sabrı devşiriyordum..
Bu tekrarlardan sonra artık şiirlerimin çoğu zihnime bir kanlı damga gibi geçmişti. ve fakat aradan geçen yıllar onların çoğusunu sildi ve unutturdu.Ona yazdığım ilk şiiri onun istediği  , siparişi üzerine yazmıştım.,bu onbeş yıl önceydi,  o zaman onun yüzü  bir hastalıktan dolayı tırtıklıydı ve şiirimde bundan bahsederek başlıyordu.... hatırladığım bir yeri şöyleydi...

 Tırtıklı yuvarlak  yüzün hayalimdedir
kalbinin anahtarı söyle, nerdedir?
vucudun başka yerde,hayalin ise benledir
söyle bu inadın bu nazın nedendir?



ikinci yazdığım şiirden de sadece bir dörtlük kaldı hatırımda bu da şöyleydi..

, ne diye,
benzedin çiğer yemez bir kediye
versemde kabul etmezsin hiçbir hediye
ne diye?................................

yine o günlerdeydi, birgün evde banyo  yapmak için sobayı yakmıştım. içine odunları atarken yeni bir şiir geldi aklıma..Bu şiirin tamamı aklımda..

ODUN
sen konuşuyordun
odun oluıyordu kelimelerin
düşüyordu içime
ve ben yanıyordum

sen gülüyordum
odun oluyordu gülmelerin
düşüyordu  içime
ve ben yine yanıyordum

sen susuyordum
 odun oluyordu susmaların
düşüyordu içime
ve ben yine yanıyordum

 ne benim yangınlarından haberin oluyordu senin
 nede attığın odunlardan
dumanımı gizledim sevdiğim
kalbim kurum bağladı.

 bu şiiri ona okurken  beni dinlemek istemedi, bende zorla dinletmeye kalktım, sandım ki bir kısmını dinlerse fikri değişecek, dinlemek isteyecekçünkü şiirime çok güveniyordum...evet dinledi ama  şiirimi hiç beğenmedi..
bu beni hayal kırıklığına uğratmadı..yeni şiirler denedim ama  pekte başarılı olmadı ve onları ona okumak bile istemedim. öyle  bir şiir yazmak istiyordum ki duyar duymaz  onu etkisi altına alsın ve onun direnişini kırıp diz çöktürsün... bunu yapabilecek bir şiir yazabilmeyi çok istiyordum , ancak düşününce ilk aklıma  gelen cümlelerin sonrasını   getiremiyor, ortaya çıkan  sonucu kendimde beğenemiyordum. sanki zihnimde kelimeler  kafiye oluşturmak için hamle bekliyorlardı ki o hamleyi yapabilecek güç yoktu bende...bir kaç ay sonra, türkiyeye gidip tekrar geldikten sonra bir gün şehirde ümitsizce gezerken bekleyip durduğum ilham sanki gelip kapımı çalmaya başlamıştı. yanımda o anda kalem defter olmadığından koşa koşa eve gittim ve bir defter bir de kağıt buldum ve   yazmaya başladım..

BU ŞEHİR..........
bu şehir ağır geliyor bana
ayaklarım dolanıyor yollara
 yürürken yürüyemez oluyorum
anlıyorum , sensiz hiçbir yere varamıyorum

sen ne eşsiz bir hazineden gelmedesin
bir altın gibi parlar dışın, için
düşüncelerimin sana yönelmesi için
 yanıyorum dumansız için , için

seni çelebilmek için göklerden alsam
kalplerin mıknatısını keşke elime
seni böyle  deli deli  seviyorsam
bir mıknatıs gücü gelmeli kalemime

göklerin bulutu  seni tanımıyor
ama gözlerin senin şeklini onlarda buluyor
gözleriime kızıyorum ; sen ne arıyorsun?
diyor ki,  susayınca sen  ne yapıyorsun?

bu şiiri ona en yakın arkadaşı vasıtasıyla gönderdim. ama gerçi bilmiyorum,  bu şiir ona ulaştı mı? ulaşmadı mı?  çünkü daha sonra anladım ki bu kızda  benden ümidliymiş ve aşkıma hiç saygısı yokmuş..
 yazdığım en güzel şiiri 2001 de yazmiştım. o zaman kaldığım evin hemen önünde bir çeşme vardı , gece gündüz akardı, yanında bir duvar, bahçe duvarı vardı ve bu duvarın hemen ötesinde bir  dere, sürekli akıyordu. o gün, bir sonbahar günüydü, sürekli rüzgarlar esiyordu ve ağaçların üzerinde yapraklar kopup sağa sola savruluyordu. o gün  benim içimde de fırtınalar vardı. ve bu şiiri yazdım. uzun zamandır beklediğim kelimeler sanki önümde dizilmişlerdi ve her biri önce beni seç , önce beni seç diye yarışıyorlardı., kalemimi aldım ve teker teker onları kağıda yerleştirdim. en sonunda şiirimin adını koydum özlemeler... bu benim o zaman kadar yazdığım en iyi şiirdi..yukarda   bu şiirim var..
Onu şiirlerimin içinde en üste koyma nedenim en çok beğenmem. Fakat ondan sonrakiler gelişi güzel seçerek yani sıralama yapma kaygısı olmadan kaydettim. Defterimdeki şiirleri kaydettikten sonra yeni şiirler yazdığımda onları daha alta yazdım. Alttaki şiirler en son yazılan şiirler. Ve devam ediyordum. Yeni şiirler yazdıkça alta ilave ediyorum. İnşallah amacım belli bir sayıya ulaşır ulaşmaz bir şiir kitabı çıkarmaktır. Eğer bu şiirleri biri okuyup keyif alırsa bende mutlu olucam, eğer bu şiirleri biri okuyup şiir yazmaya heves ederse çok mutlu olucam. Hayırlısı Allah'tan. 




















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.