DİVAN EDEBİYYATI ÜZERİNE

Divan edebiyyatı üzerine yazılımış bir kitap aldım. Yaklaşık bir ay boyunca bu kitabı inceledim. Şiirleri defalarca  okuyarak farklı açılardan değerlendirmeler yaptım. Fatihin avni maslahasıyla yazdığı şiirleri ,cem sultanın  şiirlerini,Hataiyi, Fuzuliyi,Ali Şir Nevaiyi, Bakiyi, ve daha nice şairlerin şiirlerini okudum.Kitap  bu şiirlerin orjinalleri ve alt taraftada günümüz türkçesine çevrilmiş biçimlerini veriyordu.
Bu şiirleri beğenmekle birlikte  tuhafıma  giden bir yanı oldu. Bu kadar mala mülke sahip olmuş paşalar,  sultanlar ,beyler  bir kadının  aşkıyla  başları dönmüş ,büyülenmiş vaziyette  abartılı  ifadelerde bulunuyorlardı ki ben bunu nereye koyacağımı bilemedim.Yok kadının saçının karasında kayboluyor,kirpiklerinin okuyla vuruluyor, kaşlarının yaylarında geriliyor vs vs  o dönemde bu kişilerin bir el hareketiyle önünde  yüzlerde kadının dans edebileceği ,yine bir el hareketiyle  cariyelerin önlerinde  diz çökebileceği  tavavvur edilebilecekken yani  mevki ve makamları bunu yapmalarına fırsat veriyorken  onların  böyle  bir kadınının  gölgesinden  anlamlar çıkarmalarını yorumlamak   pek kolay değildi.ya şiir hatırına gerçeğe ait olmayan bir hayal alemine dalmış olabileceklerini yahutda gerçekten bu karakterlerin  bir güzele  aşık olup hakikaten gönüllerinin esiri olabileceklerini  düşünmek gerekiyor ki her halukarda bir tuhaflık var..Hele Fatih Sultan Mehmede bu Galatayı gören cenneti unur, ordaki güzel kızları gören  cennet hurilerini unutur demeyi hiç ama hiç yakıştıramadım. Fakat gerçekler işte  böyleymiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Art niyetli olmadıkça her türlü eleştiriyi dikkate alır ve cevap vermeye çalışırım.